13 Mart 2018 Salı

Niğde’de yüzyıllar önce inşa edilen Andaval Kilisesi onarılıyor

Andaval Kilisesi
Niğde / Muhabir TR

Bu günkü Niğde sınırları içerisinde yüzyıllar önce inşa edildiği tahmin edilen ve halk arasında bulunduğu kasabanın adıyla Andaval Kilisesi olarak anılan Konstantin Helena Kilisesi, onarılıyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yöre halkının elma deposu olarak kullandıkları kilisenin M.S. 9 yy.’da yapılan fresklerinin, nispeten sağlam kalabildiği belirtiliyor.

Niğde Kültür ve Turizm Müdürü Basri Akdemir, Andaval Kilisesi’nin tadilat ve çevre düzenlemelerinin yapıldığını, önümüzdeki aylarda ziyarete açılacağını söyledi.

Erol Çevikçe
Eski bayındırlık ve ulaştırma bakanlarından Erol Çevikçe, bigazete.com.tr’deki yazısında, tarihteki ismi Andabalis olan ve bugünkü Niğde - Kayseri karayolu üzerinde bulunan tarihi köy Andaval ile buradaki kilise hakkında şu bilgileri veriyor:

Yerleşim yerinin isim değişiklikleri: Andabalis, Andaval, Aktaş…

“Andabalis, bu günkü Niğde - Kayseri karayolu üzerinde tarihi bir köy. Türkler Anadolu’ya gelince bu tarihi kente yerleşirler ve kendi dil yapılarına uygun “Andaval” derler. Köylerin ad değiştirilmesi sürecinde adı Aktaş yapılır.

1890’da Andaval’da bulunan yazıt

W. M. Ramsey, 1890 yılında Andaval’daki bir kilisenin zemin döşemesinde, bir Hitit yazıtı görür. Yazıtta “Hükümdar Saruwani, Nahitiya kentinin efendisi” olarak anlatılır. Saruwani, Tuwana kralıdır ve Warpalawa’dan daha önce hüküm sürdüğü bilinmektedir. Nahitiya, şimdiki Niğde şehrinin Hitit dönemindeki adıdır.

Niğde’de bulunan kaide

Saruwani’nin adı Niğde’de bulunmuş bir kaidede de geçer. Milattan önce 8. yüzyılın başlarına ait olduğu tahmin edilmektedir. Yaklaşık 50 santimetre çapında dairesel olarak kesilen bu yazıt, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndedir. Birebir bir kopyası ise Niğde Müzesi’nde sergileniyor.

Andaval Kilisesi’nin inşası

1900'lü yıllarda Andaval Kilisesi kalıntısı
Roma İmparatorluğu Hristiyanlığı benimseyince, Doğu Roma yani Bizans, bu tarihi Hitit yapısını kendine göre yeniden yapar ve Andaval Kilisesi’ni inşa eder. Adını da Konstantin Helena Kilisesi koyar. Türkler Anadolu’ya gelince ne Bizans imparatoru Konstantin ve ne de annesi Helen adıyla değil, yerleşim yeri adıyla Andaval Kilisesi derler.

Yöre halkı tarafından bir dönem elma deposu olarak kullanıldı

Özetle, 2 bin 800 yıl önce Hititler ile başlayan Andaval, çeşitli yıkıp yeniden yapmalar, restorasyonlar ile bugüne gelir. Örneğin 6. yüzyılda yeni baştan yapılır, 11. ve 12. yüzyıllarda bugün görülebilen duvar resimleri yapılır, bin 900’lerin başlarına kadar kilise olarak kullanılır. Cumhuriyet’in ilk yıllarından başlanarak, yöre halkı elma deposu olarak kullanır.

Reşat Nuri Güntekin’in Andaval notu

Türk Dil Kurumu sözlüklerine “Aptal, ahmak, beceriksiz, bön, avanak, şaşkın” anlamlarıyla giren “Andaval” kavramı, gerçekte “insanca yaklaşmanın, özverinin ve misafirperverliğin” adıdır.  Reşat Nuri Güntekin, Anadolu Notları kitabında Andaval için şöyle anlatır:

“Andavallı kelimesinin Kayseri ile Niğde arasındaki Andaval kasabasından geldiğine dair bir hikaye vardır. Son derece misafirperver olan Andavallılar, şehirlerinden geçen yolculara ikramda kusur etmezler, yedirir, içirir, ağırlarlarmış. Önce Kayserili yolcular, sonra Niğdeliler, Andaval’dan geçerken hastalandıklarını söyleyerek Andaval’da kalırlar, kendilerini kasaba halkına baktırırlarmış. Nihayet ‘büyük bir imarethaneye’ dönen Andaval’da yaşayamayacaklarını anlayan Andaval halkı, bir bir şehri terk etmez zorunda kalmış. O gündür bugündür saf, bön ve herşeye çabuk kananlara andavallı demek âdet olmuş.”

1996 yılında Prof. Dr. M. Sacit Pekak başkanlığında başlatılan belgeleme, koruma ve duvar resimleri kurtarma çalışmaları, 2011 yılında tamamlanır. Bu gün ise Andaval ile ilgili gelinen nokta şu:

Akdemir: Önümüzdeki aylarda ziyarete açılacak

Niğde Kültür ve Turizm Müdürü Basri Akdemir, Andaval Kilisesi’nin tadilat ve çevre düzenlemelerinin yapıldığını, önümüzdeki aylarda vatandaşlar için ziyarete açılacağını şöyle anlattı:

“Bizans dönemine ait kilise ilk olarak W.J.Hamilton’ un 1842 yılında basılan seyahatnamesinde kısaca anlatılmaktadır. Seyyah, Eski Andaval’daki kilisenin Konstantinos’un annesi Helena’ya adanmış bir kilise olduğunu belirtmektedir. Tüf taşlardan inşa edilen Kilisenin M.S. 9 yy.’da yapılan freskleri, nispeten sağlam kalabilmiştir. Kilisenin kuzey ve güney duvarları tamamen, doğu ve batı duvarları ise büyük oranda yıkılmıştır. Buna bağlı olaraktan örtü sistemi ile korunmaya çalışılıyor. Niğde-Kayseri yolu üzerinde olduğu için yerli ve yabancı turistler tarafından kolaylıkla ziyaret edilebilir. Müze Müdürlüğü tarafından koordine edilerek tadilat ve çevre düzenlemesi yapılıyor. Önümüzdeki aylar içerisinde yerli ve yabancı turistlerin ziyaret edebileceği şekilde çalışmalar yürütülmektedir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder