4 Nisan 2018 Çarşamba

Kılıçdaroğlu: 8 bilim insanının ve bakanlığın raporuna rağmen Aydın Valisi, o ihaleyi hangi güce dayanarak verdi?

Bakanlık Raporu: “Bu jeotermal faaliyetlere izin verilirse; cilt kanseri, sinir sistemi rahatsızlıkları, dolaşım sisteminde kansızlık, kalp yetmezliği, kan kanseri ve lenf sistemi kanseri, anneden bebeğe geçerek doğuştan hastalıklar, gelişmemiş bebek doğumları, akciğer kanseri, böbrek yetmezliği ve metal hastalıklar ortaya çıkabilir…”

Aydın / Muhabir TR

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 14 Ağustos 2017 tarihli yazısına rağmen, Aydın bölgesinde çok sayıda hastalığa ve tarım arazilerinin kullanılamayacak hâle gelmesine sebep olabilecek jeotermal faaliyetlere Aydın Valiliğinin izin verdiğini söyledi.

Konuya dair bakanlık raporunu ve yazışma belgelerini de gösteren Kılıçdaroğlu, “O ihaleyi, o vali, hangi güce dayanarak verdi? Kimin gücüne dayanarak verdi?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, “İzmir Ovası, Manisa Ovası, Aydın Ovası; Türkiye’nin en verimli ovaları, böyle yok edilmek isteniyor” dedi.

CHP Grup Toplantısı’nda (3 Nisan 2018) konuyu gündeme getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Önce 8 bilim insanı, Aydın bölgesinde inceleme yaptı”

“Şubat 2010. Oturulur, bir araştırma yapılır. Aydın Bölgesi’nde inceleme yapılır. Bilim insanları yaparlar bu incelemeyi. Rapor, bu. (Raporu gösteriyor) Güzel bir rapor hazırlamışlar. 8 tane bilim insanı, Şubat 2010’da hazırlanmış. Bunlar, üniversitelerden gelmişler ve “Jeotermal Kaynakların Kimyasal Özellikleri” ile ilgili bir rapor hazırlamışlar. Arkasından, 2016 yılında bu kez Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, demiş ki (belgeyi gösteriyor) ‘Yaa bir araştırma yapın; bu, doğru mudur?’ diye. Yapmışlar, aynı sonuç var. Bunun üzerine bakanlık, bir yazı çıkarıyor. (Belgeyi gösteriyor) Yazı da 14 Ağustos 2017 tarihli. Yazıda ne deniyor, biliyor musunuz?

Jeotermal faaliyetlerin sebep olacağı hastalıklar

‘Gediz Havzası’nda yapılan çalışmalarda, jeotermal faaliyetlerin yoğun olarak gerçekleştiği aramalarda, arsenik başta olmak üzere metal ve yarı metal için yüksek konsantrasyonlara rastlandığından, “arsenik oranı, normal değerlerin %300 oranında üzerine çıkmıştır” diyor parantez içinde, normal değerlere ulaşıncaya kadar, jeotermal ve madencilik faaliyetlerine izin vermeyin’ diyor. Bakanlık diyor. Niye ‘izin vermeyin’? Hani, gerekçesi ne? Gerekçesini de yine yazının ikinci sayfasından okuyayım. ‘Eğer’ diyor, ‘izin verirsek, cilt kanseri, sinir sistemi rahatsızlıkları, dolaşım sisteminde kansızlık, kalp yetmezliği, kan kanseri ve lenf sistemi kanseri, anneden bebeğe geçerek doğuştan hastalıklar, gelişmemiş bebek doğumları, akciğer kanseri, böbrek yetmezliği ve metal hastalıklar ortaya çıkabilir.’

AYÇEP’in uyarısı ve AYÇEP’e getirilen yasak

Ayçep Başkanı Mehmet Vergili
‘Bu nedenlerle bu yatırımlara izin vermeyin’ diyor. Bakanlık, resmen gönderiyor; ama Aydın Valiliği diyor ki, ‘Ne bakanlığı? Tıpkı, Anayasa Mahkemesi’ne alt mahkeme diyor ya ‘Ne mahkemesi?’ diyor. ‘Onun anayasayla falan ilgisi yok’ diyor. ‘Ben onu takmıyorum’ diyor. Aydın Valiliği de alıyor, 1 Mart 2018 tarihinde bir ihale yapıyor ve veriyor bir firmaya. Firmayı, ismini şimdi söylemek istemiyorum. Aydın’da bir çevre kuruluşu, ‘Aydın Çevre ve Kültür Platformu’ AYÇEP, bir basın toplantısı yapıyor. ‘Yaa bu, çok sakıncalı! Bütün bu ovalar, perişan olabilir’… Hatta bu raporlarda diyor ki, ‘Eğer bu su, uzun süre kullanılırsa, bütün arazi, bir daha kullanılmamak üzere, tarımda bir daha kullanılmamak üzere (kullanılamayacak şekilde) yok olabilir’ diyor.

Vali, OHAL’e güvenerek, ’30 gün’ diyor, ‘AYÇEP asla basın toplantısı yapmayacak! Asla konuşmayacak!’. Polis, basıyor, bütün evraklarını alıyor.

“O vali, o ihaleyi, hangi güce dayanarak verdi?”

Şimdi ben, bakana sesleniyorum: O ihaleyi, o vali, hangi güce dayanarak verdi? Kimin gücüne dayanarak verdi? Genelgeyi sen yayınlıyorsun; ama vali diyor ki, ‘İster bakan ol, ister olma; ben onu takmam!’. Niçin? ‘Gücümü Saray’dan alırım’ diyor. ‘Sen, biraz konuşursan, seni de görevden alırım’ diyor. Böyle mi? Böyle mi? Ben, bunun cevabını bekliyorum.

İzmir Ovası, Manisa Ovası, Aydın Ovası; Türkiye’nin en verimli ovaları, böyle yok edilmek isteniyor.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder