19 Ekim 2017 Perşembe

Kastamonu Valisi Karadeniz: İl sayısı 30’a düşürülmeli


Kastamonu / Muhabir TR

Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz, daha kaliteli ve düzgün yönetim için 81 olan il sayısının 30’a düşürülmesi gerektiğini söyledi. Vali Karadeniz, “Yapılır, yapılmaz; tabi o, siyasî bir karar. Onun için bir şey diyemem.” dedi.

Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz, İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyareti sırasında oda yöneticilerinin İnebolu’nun il olması için talepte bulunmaları üzerine, Bayburt örneğini vererek, il olmanın her zaman gelişmeyle sonuçlanmadığını anlattı. Kastamonu gazetesinin haberine göre Vali Karadeniz, şunları söyledi:

Bayburt’un 120 bin olan nüfusu, il olduktan sonra 80 bine düştü

“İl olunca ne kazanılacak? Bir kere o soruyu sormak lâzım. Ben, Türkiye’de şu anda 81 olan il sayısının 30’lara düşürülmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Ben de işimi kaybedeceğim belki; ama doğrusu bu. Memleketimizin daha kaliteli ve düzgün yönetilmesi için. Yapılır, yapılmaz; tabi o, siyasî bir karar. Onun için bir şey diyemem. Bunlar, kulağa hoş gelen duygusal şeyler; ama bizim ülkemizi duygularımızla değil, aklımızda yönetmemiz gerekir. Eğer duygularımızla yönetmeye kalkarsak hep hatalar yaparız, yapmaya da zaman zaman olabiliyoruz. Bununla ilgili iki tane örnek vereceğim: Bayburt. Ben kendimi bildim bileli il olmak için uğraştılar. Bayburt’un nüfusu il olduğunda 120 bin idi, şimdi 80 bine düştü. Bu bir. İkincisi, ben Nizip Kaymakamlığı yaptım. Kilis, Antep’ten ayrılırken Antep’in en büyük ilçesiymiş ve il yapılmış. İl yapıldıktan sonra ilerleme var, ama çok az. O da sınırda olması nedeniyle ilerleme var. Şu anda Nizip, ilçe olmasına rağmen nüfus olarak da ekonomik güç olarak da Kilis’i sollamış durumda. 100 bin nüfuslu ilçe, il olmak istemiyor; çünkü ‘Biz büyük bir ilin ilçesiyiz; onun için gelişiyoruz. Biz de Kilis gibi il olursak yerimizde sayarız’ diyorlar. Onun için akıllı hareket etmek lâzım. Önemli olan adının ne olduğu değil; önemli olan ekonomik gelişmeyi, kalkınmayı ve ilerlemeyi tetikleyecek doneler, unsurlar neyse onun peşine düşüp, onun peşinden koşmak, onun peşinden koşturmak. Neticede her yerin kendi içinde ekonomik dinamikleri muhakkak vardır. O dinamikleri bulup, onları öne çıkarıp, onunla yola yürümek, gelişmeyi sağlayacaktır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder