Bursa bıçağına standart geliyor

Bursa Bıçakçılar Derneği Başkanı Fatih Adliğ, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilmesi üzerine yaptığı açıklamada, “Bıçağımız, Osmanlı dönemindeki ihtişamlı günlerine tekrar dönecek. Belirlenen standartlara uymayan bıçaklar, “Bursa bıçağı” adı altında satılamayacak.” diye konuştu.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 2014 yılında başvurusu yapılan ve geçen temmuz ayında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret tescil belgesi verilen Bursa bıçağında ihracatın 2 milyon adede çıkarılması hedefleniyor. 

Geleneksel yöntemlerle el işi olarak da yapılan Bursa bıçağının üretim metodu ve imalat süreçleri, tescilin verilmesiyle bundan sonra kayıt altına alınacak.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin koordinasyonunda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’ndan bir görevli, Bursa Bıçakçılar Derneği’nden üç bıçak ustası ve Uludağ Üniversitesi’nden bir yetkili, Bursa bıçağının standartlara uygun olarak üretilmesini sağlamak üzere denetimler yapacak.

Ülke genelinde kaliteli ve uzun ömürlü bıçaklarıyla bilinen Bursa’da yıllardır dede mesleğini sürdüren bıçakçı esnafı, alınan coğrafi işaret tescil belgesini sevinçle karşıladı.

Bursa bıçağının keskinliği ve kalitesi

Bursa Bıçakçılar Derneği Başkanı Fatih Adliğ, yaptığı açıklamada, Bursa bıçağının keskinliği ve kalitesiyle ön plana çıktığını belirterek, kentte yaklaşık 50 bıçak üreticisinin bulunduğunu bildirdi.

Adliğ, yılda 5 milyon civarında bıçak üretildiğini ve bunun yaklaşık 1 milyonunun İngiltere, ABD, Ürdün, Bulgaristan ve Azerbaycan gibi 15 ülkeye ihraç edildiğini kaydetti.

Bursa bıçağına coğrafi işaret tescil belgesi alınmasının mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Adliğ, “Bursa bıçağı tescille şahlanacak. Tescilli bir ürün olan Bursa bıçağı, önemli bir marka haline gelmiş olacak. Bundan sonra bıçağın kalitesi standart olacak. Bu bıçakları sadece Türkiye’ye değil yurt dışına da taşıyacağız. Bıçağımızın yurt dışında bilinirliğini artırmak için çalışmalar yürüteceğiz. İhracatımızı daha fazla ülkeye yapmayı ve 2 milyon adede çıkarmayı hedefliyoruz. Bursa bıçağını aşama aşama güçlendirerek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mirasımızı yeniden ön planda tutacağız. Bıçağımız, Osmanlı dönemindeki ihtişamlı günlerine tekrar dönecek. Belirlenen standartlara uymayan bıçaklar, “Bursa bıçağı” adı altında satılamayacak.” diye konuştu.

“Biz bir araya gelirsek bunu önemli bir noktaya taşırız”

Tescil belgesinin dönüm noktası olduğunu vurgulayan Adliğ, “Dünyaya tekrar adımızı duyurmak için büyük avantajdır bizim için. Esnafımızla birlikte bunu daha üst seviyeye getireceğimize inanıyoruz. Bursa bıçağını coğrafi işaret tesciliyle yurt dışına çıkarmanın hedefindeyiz. Üyelerimize bunun önemini anlatıyoruz. Biz, bir araya gelirsek bunu önemli bir noktaya taşırız.” dedi.

Bursa’da 1950 yılından beri bıçak üreten firmanın yöneticilerinden Vedat Sıtkı Davran da baba mesleğini devam ettirdiklerini, el yapımı üretilen bıçakları yurt dışına da gönderdiklerini söyledi.

Davran, “Coğrafi işaret tescil belgesi alınması bizim için çok güzel oldu. Bıçağımızın taklitlerini yapamayacaklar. Coğrafi işaret alması dünya çapında tanınmasına vesile olacaktır. Bu da bizim için gurur verici.” dedi.

“Bursa Bıçakçılığı Tarihi” kitabının yazarı Murat Kavaklı da Bursa bıçağının tarihinin Osmanlı’nın ilk yıllarına dayandığını kaydetti.

Kavaklı, Bursa bıçağının sapının diğer bıçaklara göre daha gösterişli ve kalın olduğunu belirterek, “Bursa bıçağının birçok çeşidi var. ‘Yılan dili’, ‘söğüt yaprağı’, ‘yatağan’, bunlardan bazılarıdır. Sipariş üzerine de bıçak yapılıyor. Sürmene bıçağı, Dağıstan kaması bunlardan bazılarıdır. Bursa bıçağına coğrafi işaret tescil belgesi alınması çok önemli. Hak ediyordu, geç bile kalındı.” diye konuştu.